Kırşehir emiridir. Kırşehir’e büyük hizmetler görmüş tarihi şahsiyettir. Cacabey ’in babası Cacali aşiretinin beyi Bahaddin Caca’dır. Caca Bey’in 1240 yılında doğduğu tahmin edilmektedir. Gençliği hakkında bilgi yoktur. Moğol istilası yıllarında Moğolların dikkatini çekerek kısa zamanda büyükler arasına karışmıştır. III. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında Anadolu’da pek çok hayrat yaptırmıştır. Eskişehir’den Tokat’a oradan da Kırşehir’e tayin edilmiştir. Kırşehir’e geldiği zaman asi Emir hor Esededdin üzerine yürümüş, hepsini kılıçtan geçirmiştir. Caca Bey, bir ara Mısır Memluk’ü Sultan Baybars’a esir düşmüşse de sonradan serbest bırakılmıştır. Cacabey, 1270 yılında Hacı Bektaşi Veli, 1273 yılında Mevlâna ile görüşmüştür. Cacabey, 1272 yılında bir medrese kurarak ismini ebedileştirmiştir. Şehrin tam ortasında olan bu medresenin kubbesi açık ve altında su kuyusu vardır. Bu kuyuya akis eden yıldızları tetkik ederlerdi. Medresede astronomi çalışmaları yapılmakta idi. Şimdi minare olarak kullanılan kulesi rasat kulesi idi. Cacabey’ e ait Arapça ve Moğolca 4 vakıfname bulunmaktadır. Bu vakıfnamelerde medrese, mescit, hanıkâ, zaviye, mektep, dar’ül el süleha, türbe ile Kayseri, İskilip ve Eskişehir’de pek çok eserler yaptırdığı yazılmaktadır. Devrin en büyük bilginleriyle görüşen, onlardan öğütler alan Cacaoğlu emir Nureddin’in kurduğu Fakülte bugün Kırşehir’de Kırşehir’in tarihi anıtları yanında bir şaheser olarak gözleri ve gönülleri doyuruyor.