Kırşehir İlimizin İlçe Yapılması (20 Temmuz 1954)
Türkiye tarihinde ilk kez bir il, 1954 yılındaki seçimlerde iktidar partisinin istemediği bir milletvekilini seçtiği için cezalandırıldı. Osman Bölükbaşı, Menderes’in olduğu kadar Demokrat Partililerin de korkulu rüyasıydı. Özellikle 1950-1954 yılları arasında gerek Meclis içinde gerek Meclis dışında yaptığı konuşmalarda Menderes’i ve DP’yi ağır ve iğneleyici bir dille eleştiriyordu. Milletvekilleri onunla herhangi bir tartışmaya girmekten çekinirdi. Menderes, bu baş edilmesi zor muhaliften kurtulmak istiyordu. 1954’teki seçimler öncesinde onun milletvekili seçilmemesi için gayret gösterdi. Osman Bölükbaşı liderliğindeki Cumhuriyetçi Millet Partisi, 2 Mayıs 1954’teki seçimlere 45 ilde katıldı. Ancak yalnızca bir ilden, Kırşehir’den beş milletvekili çıkarabildi. Bunlardan biri Osman Bölükbaşıydı. Osman Bölükbaşı’nın yeniden milletvekili seçilmesinin Menderes’i çileden çıkardığı söylenir. Menderes hırsını Kırşehir’den almış ve bu ili ağır bir şekilde partisine oy vermesine sinirlenen Adnan Menderes, Kırşehirlileri cezalandırmak için ili ‘ilçe’ haline getirdi. Bir gecede, ilçe yapılır. Çiçekdağı, Kaman, Hacıbektaş, Mucur Kozaklı, ve Avanos ilçeleri alınır ve çevredeki illere, ilçe olarak bağlanır. Kendisi ise: yine aynı anda ilçe iken il yapılan, Nevşehir ilinin bir ilçesi olur.
Kanun tasarısını inceleyen komisyonun başkanı DP’li Muhlis Tümay, tasarının hiçbir adalet düşüncesi ile bağdaşmadığını belirtmiş ve bu tasarının kanunlaşması vebalini yüklenmemek için başkanlıktan istifa etmişti. Yerine Nevşehir Milletvekili Hasan Hayati Ülkü başkan olarak seçilmişti. Bunun üzerine Osman Bölükbaşı, “Neyse, ipimizi bir Nevşehirlinin çekmesi uygundur” diye espri yapmıştı.
Osman Bölükbaşı, Kırşehir konusundaki düzenlemeyi de ‘Kırşehir faciası’ olarak nitelemişti. Menderes ise işi pişkinliğe vuruyordu. Osman Bölükbaşı’nın eleştirisine yanıt olarak, “Kırşehir faciası diyorlar. Eğer memlekette ilçe kalmak facia ise, hemen söyleyelim ki, memleketimizde halen 500 ilçe vardır. Onlar da bu hale göre facia içindeler” demişti.
DP’nin ve Menderes’in hışmına uğrayan yalnızca Kırşehir değildi. Aynı seçimde CHP’ye oy veren Malatya da ikiye bölünerek Adıyaman ili oluşturuldu. 20 Temmuz’da ise ‘Kırşehir vilayetinin kaldırılmasına ve Nevşehir kazasında (Nevşehir) adıyla yeniden bir vilayet kurulmasına dair kanun’ ile Nevşehir ilçesi de il yapıldı. Menderes’in bu siyasi hıncı DP içinde de zaten var olan rahatsızlığı artırmıştı. DP içinde ’19’lar olayı’ denen muhalif bir hareket başlamıştı… 1957’de erken seçim gündeme gelince, DP siyasal bir manevra yaparak 12 Haziran 1957’de Kırşehir’i tekrar il haline getirdi. Osman Bölükbaşı, aynı yılın ekim ayındaki seçimlerde yine Kırşehir Milletvekili seçilerek Meclis’e Dönemin DP Kayseri Milletvekili Servet Hacı Paşaoğlu, anılarında .
Kırşehir’le ilgili kanun konusunda şunları yazar:
DP siyasi hayatının en büyük yanlışını yapıyordu. Kırşehir ilini ilçe yapacaktı. Bunu, ilk duyduğumuzda inanamamıştık; günün şakası sanmıştık. Sonradan öğrendik ki, gerçekten Kırşehir’i ilçe yapmak için gerekli çalışmalar yapılmaktadır. Şaşılacak şeydi. Devleti, vatandaşın ayağına getirmek için, bazı nahiyeleri ilçe, bazı ilçeleri de il yapmak isteyen bir iktidarın, 40 yıllık Kırşehir ilini ilçe yapmak istemesi anlaşılır şey değildi. Bu kanunun gerekçesi ne olacaktı? Kırşehir’in Millet Partisi’ne oy vermesi. Bu, Türk toplumuna demokrasiyi getirmek isteyenlere karşı işlenmiş bir suç olabilir miydi? 490’lık DP grubunun, 495 olması ya da olmaması neyi değiştirirdi? Buna karşılık, küçük bir siyasi partinin, 5 milletvekili çıkarması Türkiye’deki demokratik mozaiki tamamlayıcı olamaz mıydı?.. Evet, DP iktidarı, görünürde Nevşehir’i il yapmak gerekçesiyle, aslında ise, Kırşehir’i cezalandırmak için son derece ilkel bir tutum içine girmişti. Yıl 1954 Demokrat Parti ve Adnan Menderes Türk Demokrasi tarihinin akıl almaz zaferlerinden birini yaşamıştır.2 Mayıs 1954 yılında yapılan genel seçimlerde 508 milletvekilini Demokrat Parti, 35 milletvekilini Cumhuriyet Halk Partisi ve 4 milletvekilini de Cumhuriyetçi Millet Partisi çıkarmıştı. O tarihte seçim yasasına göre bir ilde en çok oyu alan o ilin tüm milletvekillerini alıyordu. Bu şartlarda Kırşehir’de en çok oyu CMP’nin genel başkanı Osman Bölükbaşı ve ekibi alıyordu. Adnan Menderes ve o dönem Bursa Milletvekili olan ve sonradan tekrar Cumhurbaşkanı olarak siyasi hayatını sürdüren Celal Bayar Kırşehir’in bu demokratik tavrından rahatsızlık duydular. Kanaatlerine göre Kırşehir’in bu duruşu cezalandırılmalıydı. Çok geçmeden ceza kesiliyordu 30 Haziran 1954 yılı demokrasi tarihimize kara bir leke olarak geçiyordu. Kırşehir’in ilden ilçeliğe düşürülmesine 39’a karşı 285 oyla karar verilmiştir. Kırşehir’in ilçeleri de çevre iller arasında dağıtılıyordu. Bu durum Kırşehir’de büyük tepkilerle karşılanmıştır. Bu ayıp sadece Kırşehir’e yapılmamıştı. Muhalefet eden Demokrat Parti harici partileri destekleyen Malatya’da iki il olarak bölündü. Malatya ili içerisinden Adıyaman türetildi. Bu istibdada tarzı yönetim ne Demokrat Partinin ne de Adnan Menderes’in duruşuna ve söylemlerine yakışmadı. Sonuç olarak Kırşehir 12 Haziran 1957 yılında tekrar il yapıldı. Fakat eskiden kendisine bağlı olan Hacıbektaş, Kozaklı ve Avanos Nevşehir’de kaldı. Bu durum Kırşehir’i geri götürdü. Yeterli yatırımları alamadı. Kalkınma hızı düştü. Kırşehir’in il olması üzerine mecliste Adnan Menderes, Celal Bayar ve Demokrat Parti aleyhine çok sert bir konuşma yapan Kırşehir Milletvekili Osman Bölükbaşı’nın dokunulmazlığı kaldırıldı. Ceza aldı, hapis yattı. Bu trajikomik hadise Kırşehirli halk ozanlarının mısralarında şu şekilde tepki olarak dile getirmişlerdir:
Mucur Kazası Geycek Köyü’nden Nebioğlu Hasan:
Elli dört senesi bahar ayında
Vilayetti kaza oldu Kırşehir
Terakki yılları yirminci asırda
Açan bir gül idi, soldu Kırşehir.
Halimiz yamandır nasıl edelim
Derdimizi dostlar kime diyelim.
Kemal Paşa yok ki kime gidelim.
Sahipsiz arada kaldı Kırşehir.
Kırşehir de Muş Kara’ya aralı
Kazaları birbirine sıralı
Bölükbaşı senden hesap soralı
Demir kırat öcün aldı Kırşehir
Menderes bu dünya sana da kalmaz
Bir oy için Koca Kırşehir yanmaz
Adliye Bakanı Osman utanmaz
Öz evladın başın yardı Kırşehir.
Derdine bulunmaz asla bir çare
Kalbine ok değdi yüreği yâre
Siyaset elinde oldu bin pare
Bayar kin eyledi böldü Kırşehir.
Destanın dördüncü beyitti, üçüncü mısraında adı geçen Adliye Bakanı Osman Şevki Çiçekdağ, Kırşehirli olmasına rağmen, bu acı olay karşısında bigâne kaldığından tenkit edilmektedir. Osman Bölükbaşı’nın hapse atılması tüm Kırşehir halkını üzmüş, Toklumen’li Aşık Sait’in oğlu Aşık Seyfullah Değirmenci tepkisini aşağıya bir bölümünü aldığımız şiiriyle tepki göstermiştir:
Demir kırat sana vurdu kilidi
Çırpınıp kilidi kır Bölükbaşı.
Zapt olunmaz Kırşehir’in yiğidi
Seni susturması zor Bölükbaşı.
Böyle koç yiğide mahpus neylesin
Kırsın zincirleri aslan kükresin
Çıksın meydanlara coşup söylesin
Menderes’e bu iş ar Bölükbaşı.”
İşte Aşık Seyfullah’ın Bölükbaşı Destanı:
Şiddetli bir ateş saçtı her yana
Yakar sinemizi nâr Bölükbaşı
Sabiler, sübyanlar düştü figana
Alem başımıza dar Bölükbaşı
Derindir yaramız andıkça kanar
İçimizde ateş durmadan yanar
Zannetme bu millet azminden döner
Çekilmez bu acı, zor Bölükbaşı
Bahçe ıssız kaldı bülbül ötmüyor
Şimdi de esnaf mal bulup satmıyor
Çoban gitti, koyununu gütmüyor
İşimiz ah ile zâr Bölükbaşı
Yalvarırım sana gam yeme zinhar
Ancak bizi yakar o şiddetli nâr
Tesellimiz kanun, inanımız var
Bu zararın sonu kâr Bölükbaşı
Karardı gökyüzü şimşek çakıyor
Hasretin canımızı çok yakıyor
Göz yaşlarımız Ceyhun gibi akıyor
Her gün dumanlıdır ser Bölükbaşı
Makamda gözün yok rüşvet yemedin
Kanunsuz işlere evet demedin
Yurda gölge oldun açtın kanadın
Saçtı kalbimize nur Bölükbaşı
Hürriyet davası senin feryadın
Haşre dek silinmez tarihte adın
Hüda-i nabitsin yoktur üstadın
Sarsılmaz inanımız var Bölükbaşı
Zahir-batın sana malum ilahi
Elbet yerde kalmaz mazlumun ahı
Göz yumma güneşten ey koca dahi
Zannetme ki alem kör Bölükbaşı
Geçmiyor saatler günler uzuyor
İştiyakı sinemizi üzüyor
Merhem kâr etmiyor yara azıyor
Gel de yaramızı sar Bölükbaşı
Zannetme bu millet zevk-ü sefada
Gamlıdır gönlümüz cevr-ü sefada
Diller niyaz eder eller havada
Gel de halimizi gör Bölükbaşı
Düşünme sen asla Deniz’le Gül’ü
Onlar has bahçenin çifte bülbülü
Okşar bu gülleri bütün Türk eli
İsmi paktır bunlar nur Bölükbaşı
Daha yazacağım çok idi fakat
Tükendi mecalim kalmadı takat
Kalem kırık gönül bulmaz ifakat
Berat etmeyince sen Bölükbaşı
27 Mayıs 1960 İhtilali’nden sonra kurulan mahkemede Celal Bayar, Adnan Menderes ve DP’nin önde gelen siyasetçileri Kırşehir’in ilçe yapılması davasından yargılanmış ve mahkûm olmuşlardır. İhtilalden sonra Ankara temsilcisi olarak Kurucu Meclis’e seçilen Osman Bölükbaşı, kendisine en büyük haksızlığı yapan devrin Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes’in idam kararına karşı çıkmıştır. İhtilal, demokrasi ile yönetilen, hukukun egemen olduğu her ülkede o dönemde de yaşadığımız dönemlerde de bundan sonra da tasvip edilecek, hoş görülecek bir hareket değildir, olamaz. Lakin eski bir Vilayetin ‘bana oy vermedi’ saikıyla ilçe yapılması herkesi derinden yaralamıştır.
Gazete Küpürü
Şirin Kırşehir Sitesi
e-posta: ŞİRİN KIRŞEHİR İNFO
Bu site Hasan Öztürk tarafından hazırlanmaktadır..
Çukur çayır