Back to Top
 
 
 

This image has an empty alt attribute; its file name is Bayrak03.gif Neşet Ertaş (Garip) Saygısızlık olmasın, Ceketimi çıkartabilir miyim This image has an empty alt attribute; its file name is kirsehir03.gif

This image has an empty alt attribute; its file name is Bayrak03.gif Neşet Ertaş (Garip) This image has an empty alt attribute; its file name is kirsehir03.gif

Bilemedim Kıymetini Kadrini
Hata Benim Günah Benim Suç Benim
Eli minen İçtim Derdin Zehrini
Hata Benim Günah Benim Suç Benim

              Sana Karşı Benim Bir Sözüm Yoktur
              Haklısın Sevdiğim Kararın Haktır
              Garibim Derdimin Dermanı Yoktur
              Hata Benim Günah Benim Suç Benim

Halk müziğimize kaynaklık eden mahalli sanatçılarımızın eserleri ve yapmış, oldukları çalışmaların yanı sıra, biyografilerinin de araştırılarak ortaya çıkarılması büyük önem taşımaktadır. Şu anda hayatta olmayan mahalli sanatçılar hakkındaki bilgileri ikinci üçüncü şahıslardan öğrenmekteyiz. Söz konusu mahalli sanatçılar hakkındaki edindiğimiz bilgilerde bir takım soru işretleri oluşmakta ve açıklığa kavuşturulması gereken bazı konular ise yeterince açıklık kazanamamaktadır. Özellikle bu biyografik çalışmaların mahalli sanatçılar hayatta iken kendilerinden alınan bilgiler ışığında yapılması en sağlıklı olanıdır.

Orta Anadolu türkülerini ve bozlaklarını gerek sazı gerekse sesi ile getirdiği yorum ve icra biçimleri sonucunda ün yapmış, mahalli sanatçılarımızdan biriside Neşet Ertaş’tır.

Neşet Ertaş 1943 yılında Çiçekdağı’na bağlı eski adıyla ABDALLAR yeni adıyla GIRTILLAR köyünde doğdu. 7 kardeşi olan Neşet Ertaş ailenin 2. çocuğudur ve kardeşlerinden müzikle ilgilenen yoktur. 5-6 yaşlarında bağlama ve keman çalmaya bağlayan Neşet Ertaş babası Muharrem Ertaş ile birlikte gittikleri düğünlerde babasına kemanla eşlik ediyordu. Geçimlerini düğünlerde aldıkları paralardan temin eden Ertaş’lar birlikte 8 yıl Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Kırıkkale, Keskin, Yerköy, Kayseri, Yozgat ve köylerini gezerek bu işi sürdürdüler. Neşet Ertaş bu işlerle uğraşmaktanokula da hiç gidememiştir.

14 yaşında çalışmak için İstanbul’a giden Neşet Ertaş’ın iş bulması kolay olmadı. Karın tokluğuna çalışacağı bir işe dahi razı olan sanatçı bir gün Şen çalar Plak adında bir şirkete gider. Şirketin sahibi olan Kadri Şen çalar Neşet Ertaş’ı dinler ve çok beğenir. ”Neden Garip Garip Ötersin Bülbül” adlı ilk plağı 1957 yılında Şen çalar plak tarafından piyasaya çıkarılır. Neşet Ertaş bu arada Beyoğlu’nda da bir gazinoda sahneye çıkmaktadır. 2 yıl İstanbul’da çalışan Neşet Ertaş daha sonra Ankara’ya gelir ve sahne hayatı burada devam eder. Ankara’ da çalıştığı gazinoda Leyla isminde bir kızla tanışır ve hemen evlenirler. İki kız bir erkek çocukları olur. Ama bu evlilik mutlu sürmemektedir. Neşet Ertaş bu arada askere gider. 1962’de İzmir Narlıdere’de askerliğini yapan Neşet Ertaş askerlik dönüşünde Leyla Ertaş ile süren 7 yıllık evliliğini bitirip ayrılır. Plak üzerine plak yapan Neşet Ertaş konserleriyle de bir çok şehri 6-7 defa gezdi. Beste ve plaklarıyla çok meşhur olan Neşet Ertaş her yerde aranan bir sanatçı olmuştu. Özellikle orta Anadolu düğünlerinin değişmez sanatçısıydı. Neşet Ertaş düğünlerdeki içkili sofraların sayesinde alkolün dozunu da artırmıştı. Dolayısıyla sıhhati de bozulmaya bağladı ve 1978 yılında parmakları felç oldu. Müzisyenlikten başka mesleğinde olmadığı için işsiz ve parasız kaldı. Çok perişan bir hale gelen Neşet Ertaş tedavi olacak parayı dahi bulamadı. Çareyi 1979’da Almanya’da bulunan kardeşinin yanına gitmekte bulan Neşet Ertaş, tedavisini de orada yaptırdı. Eşinin yanında olan 3 çocuğunu da daha sonra yanına aldıran sanatçı mesleğine de Almanya’da tekrar başladı. Türklerin bulunduğu yerlerde gazino ve düğün salonlarında çalıp söylemeye başladı.Kaset ve sahne çalışmalarına Almanya’da devam eden sanatçı kendisi okula gidemediğinden dolayı çocuklarının okumaları için elinden geleni yaptı. 1 Oğlu 2 Kızı olan sanatçı ; oğlunu hem üniversitede okutmakta hem de iyi bir müzisyen olarak yetiştirmektedir. Evli olan kızı da eşiyle birlikte üniversitede öğrenim görmektedirler.

Neşet Ertaş’a babasının hayatı ve sanatı ile ilgili bir soruya;
“Babam Kırşehir’den çıkmış, Keskin’e gelmiş, anamın an evlenmiş. Çiçekdağı’nın Gırtıllar eski adıyla Abdallar köyü denilen 20 haneli küçük bir köye gelip yerleşmiş. Ben o Abdallar yeni adıyla Gırtıllar köyünde dünyaya gelmişim.

Babam sazıynan sesiynen tanınmış engin gönül , hoş görüsüyken sevilen bir sanatçıydı. Saz çalmasını Yusuf Usta’dan öğrenmiş. Geçinmemizi sazıyla temin ederdi. Anamı Keskin’den almış, kendisi Kırşehirli olmasına rağmen uzun yıllar Keskin’de kalmış, Hacı Taşanı yetiştirmiş. Kırıkkale ve Yozgat’ın köylerini, İç Anadolu’nun birçok köylerini sazı omzunda gezmiş, her yerde türküler avazlar bırakmış. 5-6 yaşımda babam beni yanına aldı. Gittiği yerlere beni de götürürdü. Birlikte 8 yıl Yozgat, Kayseri, Niğde, Nevşehir, Kırıkkale, Keskin ve Yerköy’ü köyleriyle beraber gezip düğün çalardık. Geçimimizdeverilen bahşişlerden olurdu.

En sonunda Kırşehir’e gelmiş 1980 de mi 1981 de mi rahmete kavuşmuş oldu.” şeklinde cevap vermiştir. Neşet Ertaş’a bağlama çalmaya kaç yaşında başladığını sorduğumuzda ise; “Ben dünyaya geldiğimde sazı göbeğime koymuşlar” şeklinde cevap vermiştir. Bağlama öğrenmesinde babasının çok etkisi ve emeği olduğunu söyleyen sanatçı, Bayram Aracı, A. Gazi Ayhan, Refik Başaran gibi bağlama ustalarını da çok beğenerek dinlediğini ifade etmektedir. Sanatçı; bir bağlamada hangi özellikleri arıyorsunuz? şeklindeki sorumuza ;
“Oyma saz ve çok perdeli olsun.” diye cevap vermiştir.

Bağlamalarını da oyma tekne yapan ustalara yaptırmayı tercih eden sanatçı, bağlamalarına da 7 tel takıp, kendi sesine göre akort yaptığını söylemektedir.
Sanatçının bağlamasından duyduğumuz bazı sesleri, başka bağlamaları dinlediğimizde duyamamaktayız. Sanatçı bunun nedenini bağlamasındaki perde ayarlarını kendisinin yapmasından dolayı meydana gelen bir farklılık olduğu ifade etmektedir.

Sanatçı bestelerini, söz ve müziği aynı anda düşünerek yaptığını, şimdiye kadar kaç bestesi ve kaseti olduğunu hatırlayamadığını ve kendi eserlerini en iyi icra eden sanatçıların da Gülşen Kutlu, Nezahat Bayram, Neriman Altındağ Tüfekçi olduğunu söylemektedir.Neşet Ertaş’a bir çok eserlerinde adını kullandığı ve ona türküler yaktığı Leyla’nın kim olduğunu sorduğumuzda; 
“Eski eşim ve çocuklarımın anası Leyla Ertaş’tır. Ama ayrıldıktan sonra türkülerimde Leyla ismini artık kullanmıyorum. “diye cevap verdi. Neşet Ertaş, kendisine ait türkülerin son kıtalarında “GARİP” mahlasını kullanmaktadır. Kendisi bunun nedenini şöyle açıklamaktadır.
“Soyadı yokken bize Garipler derlermiş. Gerçek tende biz garip, yani ezilmiş, hor görülmüş, Abdal diye nitelendirilmiş, aşağılanmışızdır. O gariplik bende kaldığı için garibim diyorum. Sanatçı Bozlak’ın tanımını da Feryattır, Ağıttır.” olarak yapmıştır.Neşet Ertaş’a ilk plağını yapmasında maddi ve manevi yardımı olanları sorduğumuzda;

“Kadri Şençalar’dır. Kendisi benimle çok yakından ilgilendi, bana plak okuttu. Beyoğlu saza götürerek bana program aldı ve onun sayesinde sahne hayatım başladı.” diye cevap verdi. Sanatçı şimdiye kadar sazı ile hiç bir sanatçıya eşlik etmediğini, sadece tek olarak çalıp söylemeyi tercih ettiği söyledi.

Neşet Ertaş önceki bestelerinin çoğunda sevgiliye duyulan aşk ve özlem konularını işlemişti. Son kasetlerindeki (Nerde ne arıyorsun, Yolcu, Şirin Kırşehir, Benim Yurdum) bestelerinde ise insanlara belli mesajlar veriyor. Allah aşkı, insan hakkı ve sevgisi, ana ve babaya duyulan özlem, ilim ve cehalet, memleket hasreti, ölüm gibi. Sanatçı bunun nedenini şöyle açıklıyor:“Aşık Veysel in de dediği gibi benim sadık yârim gara topraktır. Gözün en görülen, eline tutulan, yediğimiz içtiğimiz, canımız topraktır. Bu toprağın en güzeli insandır, insanların en güzeli de anamız ve yârimizdir.
İnsanı seven insan; Hakkı sever, bizde o Hakkın aşığıyız. Şüphesiz ki ölmez, yitmez, yemez, içmez, solmaz bir tek Allah’ tır. Allah hepimizi eşit yaratmış. Haksızlık, cana gıyma, düşük görme olmasın. Allah’tan geldik Allah’a gideceğiz. Cehalete hatırlatabildimse mutluyum.”
Türkiye’de konserler vermeniz için teklifler yapılıyordur. Bu teklifleri nasıl karşılıyorsunuz? sorumuza sanatçı şöyle cevap verdi:
“Kabul etmiyorum. Çünkü; kırk yıl o garip vatandaşlarımın ekmeğini yedim. Tekrar konser verip onların cebindeki ekmek paralarını alamam. Ama onlara televizyondan bedava konser veririm.”Sanatçı tüm ailesinin Almanya’da olduğunu, çocuklarının üniversitede okuduğunu ve kendisinin de müzisyen olarak çalışmaya devam ettiğini, dolayısı ile Türkiye’ ye kesin dönüş yapmayı, şimdilik düşünmediğini ifade etmektedir.

Neşet Ertaş Türkiye’de halk müziğinin şu andaki yeri hakkında şöyle düşünüyor:
“Halk müziği ölümsüzdür. Yeter ki yürekten okuyan, yürekten çalan olsun. Şu anda çalan olsun okuyan olsun verimlilik göremiyorum.”
Halk müziğine büyük emeği geçmiş bir sanatçı olarak TRT ve Kültür 
Bakanlığı’nın size gösterdiği ilgiden memnun musunuz? diye sorduğumuzda:
“Hayır memnun değilim. Muzaffer Sarı Sözen 14 yaşımda iken beni mektupla çağırır, misafir olarak çaldırır, okuturdu. Daha sonra imtihanla mahalli sanatçı olarak radyoya girdim. 23 sene her ay 2 program yapardım. Halk müziği yöneticilerinden çok bencil insanlar vardı. Beni çıkardılar, istediğim gibi çaldırıp söyletmediler. Bende terk ettim.” diye cevap verdi.

Neşet Ertaş’a, şimdiye kadar sizin ve babanızın hakkında herhangi bir
araştırma yapıldı mı? diye sorduğumuzda;
“Benim hakkımda, yani bana sorulmadı. Ama babamın hakkında kendisinden soranlar olmuştur.” diye cevap verdi.Orta Anadolu türkülerini ve bozlaklarını en iyi yorumlayan mahalli sanatçılardan biri olan Neşet Ertaş’ın eserlerinin ve müzik çalışmalarının bilinmesinin gerekliliği ile birlikte sanat hayatının ve kendisinin yaptığı müzik hakkında düşünce ve yorumlarının da bilinmesi gerekmektedir.

Neşet Ertaş gibi bir çok mahalli sanatçı hakkında bu tür çalışmalar yapılmadığı için eserleri ve yaşantısı hakkında yazılı bilgiler bulmakta güçlük çekilmektedir. Dileğimiz bu tür çalışma ve yazıların artmasıdır.

Öğr. Gör. Hakan TATYÜZ
 Gaziantep Üniversitesi T.M.D. Konservatuarı Öğretim Görevlisi
Not: Bu çalışma 06.04.1996 tarihinde yapılmıştır ve Milli Folklor Dergisinin 31-32. sayısında 1996 yılında yayınlanmıştır.


KAYNAKLAR

1. Neşet Ertaş’a gönderilen, soru kağıdı gönderme yöntemi ile elde edilen bilgiler. 
2. KAYMAK, Mansur – THM ve Oyunları (Cilt :1 Yıl:1 Sayı:1 1982) 
3. EKİCİ, Savaş – Ramazan Güngör ve üç telli kopuzu. (Kültür Bak. HAGEM yayınları. 188 ANKARA 1993) 
4. Halk Ozanlarının Sesi ( Yıl:1 Sayı:1 Aralık 1992 Kültür Bak. HAGEM yayınları.)

25 Eylül 2012
Bozkırın Tezenesi Ünlü halk ozanımız 74 yaşındaki Neşet Ertaş İzmir’de tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti., Türkiye ağladı
Kırşehir’de Toprağa Verildi
Ah yalan dünyada, yalan dünyada, yalandan yüzüme gülen dünyada… Bu unutulmaz sözlerin sahibi, Türk Halk müziği bestecisi, söz yazarı, yorumcu, ünlü halk ozanımız Neşet Ertaş, dün sabah 74 yaşında hayata veda etti. 15 gündür kanser tedavisi gören Ertaş, Kırşehir’deki Bağbaşı Mezarlığı’nda babası Muharrem Ertaş’ın mezarının yanına defnedildi.

This image has an empty alt attribute; its file name is Bayrak03.gif Bana öldü demeyin This image has an empty alt attribute; its file name is kirsehir03.gif

This image has an empty alt attribute; its file name is Bayrak03.gif Yoruldu, gitti deyin This image has an empty alt attribute; its file name is kirsehir03.gif

This image has an empty alt attribute; its file name is Bayrak03.gif Neşet Ertaş This image has an empty alt attribute; its file name is kirsehir03.gif

This image has an empty alt attribute; its file name is Bayrak03.gif Neşet Ertaş’a Garip Garip This image has an empty alt attribute; its file name is kirsehir03.gif

Dilinden dökülür bozlaklar mayalar
Nice yaslar döktü seni dinleyen aşıklar analar
Gördük ki senin hep bizden fazla derdin var
Pas tutmasın telin çal garip garip

Ömrün geldi geçti gülemedin dünyada
Anladım ki bu ask uğruna sende yandın leylada
Mevla’m kavuşturur belki sizi öbür dünyada
Görürsen leylayı cennette sev garip garip

Nice görgüler gördün nice çileler çektin
Feleğin zehrini hep bağrına ektin
Muhannet için sende gurbetin yolunu duttun
Su yaban ellerde gez garip garip

Sazıyın tiniydi bizi efkara salan
Nice aşıklar dinledikte görmedik sen gibi çalan
Garibin dostu bir kuru sazı olan
Anladimki bu alemde sen garip garip

Niceleri arkandan hep kuyunu kazdı
İsleri rast gitmedi ama hepsi de yolundan azdı
Gönlü yün aradığı bir doğru sözdü
Geçti cahil ömründe görmedin vah garip garip
Gözünde tüter hep vatanin yurdun
Kırşehir e dönmek için nice hayaller kurdun
Gidemedin çünkü çok muhannet gördün
Düzeni böyle kurmuşlar hal garip garip

Dilerim ak çıkartsın yüzünü oğlun ile kızın
Sızlatmasınlar yüreğini kalmasın arkada gözün
Göçersin sende dünyadan bir baharın güzün
Girersen kara toprağa yat garip garip

Helal olsun sana gözümden akan bu yas
Iyiki sebep olmuş dogmana baban muharrem Ertaş
Dilerim hep çal sazını nice gönüllere ulaş
Mest eyle hepsinde gir garip garip

Aşık Şerafettin erdi senin sırrına
Ölümlü dünyadayız çıkmak belki yarına
Duyarsa çok sevinecek bir kuru selamına
Esirgeme su asığa sal garip garip

OZAN SERAFETTIN HANSU
ALMANYA 04-08-2004
Bu Şiir’i 27.11.2004 Tarihinde bana mail ile gönderen
Kardeşim Ozan Şerafettin Hansu ya Teşekkür ederim.
isteği Üzere eklemiştir
Neşet Ertaş için yazılan şiir.

This image has an empty alt attribute; its file name is Bayrak03.gifŞirin Kırşehir Sitesi This image has an empty alt attribute; its file name is kirsehir03.gif
This image has an empty alt attribute; its file name is kirsehir03.gifThis image has an empty alt attribute; its file name is Bayrak03.gif

This image has an empty alt attribute; its file name is Bayrak03.gife-posta: ŞİRİN KIRŞEHİR İNFOThis image has an empty alt attribute; its file name is kirsehir03.gif
This image has an empty alt attribute; its file name is kirsehir03.gif Bu site Hasan Öztürk tarafından hazırlanmaktadır.. This image has an empty alt attribute; its file name is Bayrak03.gif