Back to Top
 
 
 

Ölmez, sağ olursam bu yaz inşallah
Sılayı bir daha görmek istiyom
Çugun’a varınca ya ağşam, zabah
Topraklara yüzüm sürmek istiyom

                             Ey Şemsi Yastıman, ümitli kulsun
                             Kısmet ise gayen yerini bulsun
                             Hemşeriler buna vasıta olsun
                              Kırşehir’e selam vermek isti yom.

Yakın bir süre önce yitirdiğimiz Şemsi Yastıman, Türk Halk Müziği’ne ”kaynak kişi”, ”derleyici” ve ”aşık” kimliği ile emeği geçmiş bir usta halk sanatkarıdır. Asıl adı ”Mehmet Galip Şemsettin” olan Şemsi Yastıman, Şekerci Ahmed Ağa ve İlham iye Hatun’un oğlu olarak 10 Temmuz 1923’de Kırşehir’de doğdu. Saza ve söze ilgisi Ortaokul yıllarında başladı. Önce Kırşehir ve çevresinde ki ustalardan etkilendi. Ankara’da bulunduğu yıllarda Yağcı oğlu Fehmi Efe ve Genç Osman’ın müzik meclislerine girerek kendini ve sazını geliştirdi. Bu yıllarda sahneye çıkmaya haşladı. Bir süre İzmir’de bulunan ve burada evlenen Şemsi Yastıman, daha sonra İstanbul’a yerleşti ve sanat hayatını burada sürdürmeye başladı. Kısa sürede şöhreti arttı, gazinolarda çalışmaya başladı. Dönemi içinde basın-yayın organlarının en çok bahsettiği sanatçılardan biri oldu. Onlarca plak doldurdu ve pek çok kez Türkiye Radyoları’nın emisyonlarına davet edildi.  Şemsi Yastıman, özellikle halk müziği geleneğinin çalıp-söyleme tarzını benimsemiş bir halk sanatkarı olarak adından söz ettirdi. Aşıklık geleneğinin çeşitli türlerinde seslendirdiği eserlerle ve bilhassa dönemi içinde unutulmaya yüz tutmuş olan ”destan” ve ”taşlamaları” ile sevildi. Ayrıca, memleketimiz Kırşehir’in müzik potansiyelinin geniş kitlelere tanıtılmasına, ”mahalli sanatçı” kimliği ile ön-ayak oldu. Sanatçı kişiliği yanında, kendi adını taşıyan dükkanında saz dersleri vererek pek çok sanatçı yetiştirdi. Türk Halk Müziği konusunda çeşitli kitaplar ve notalar yayınlayarak kültür-sanat hayatına hizmetlerde bulundu. Şemsi Yastıman, doğduğu gün ve Ay’a tesadüf eden 10 Temmuz 1994 tarihinde Lapseki’de vefat etti.

 

Saz ve söz sanatçısı Şemsi Yastıman’ın cenazesi 27 yıl sonra (9 Temmuz 2021) memleketimize Kırşehir’e nakledildi”. Doğum gününde, 10 Temmuz 1994 tarihinde Çanakkale’ye bağlı Lapseki’de hayata gözlerini yuman Memleket Hasreti’ adlı şiirin yazarı Şemsi Yastıman’ın naaşı Lapseki Adatepe köyünden alınarak Kırşehir’e nakledildi. “Hacı Bektaş, Ahi Evran Sultanı, Aşık Paşa, Kaya Şeyhi cananı, İmarette neslim Şeyh Süleyman’ı,  Aşk ile bağrıma sarmak istiyorum” diyen merhum Şemsi Yastıman’ın naaşı Kırşehir’de bulunan İmaret Camii’ne getirildi. Kırşehir ve Şeyh Süleyman Türkmani ‘ye özlemini ifade etmiştir. Bu şiirindeki sözlerinden hareketle, ailesinin onayı da alınarak içinde bulunduğumuz imarette, Şeyh Süleyman Türkmen’inin yanı başında bağrına basmak üzere kabrini naklettik.  Cami avlusunda Kırşehir Valisi İbrahim Akın, Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu ve şehir protokolü tarafından karşılanan naaş bekletilmeden açılan mezara defnedildi.

This image has an empty alt attribute; its file name is Bayrak03.gif Şemsi Yastıman'ın Eserlerinden bazıları: This image has an empty alt attribute; its file name is kirsehir03.gif

MEMLEKET HASRETİMEMLEKET HASRETİ
Ölmez, sağ olursam bu yaz inşallah
Sılayı bir daha görmek istiyom
Çugun’a varınca ya ağşam,Zabah
Topraklara. yüzüm sürmek istiyom
 
Kaman’ı, Mucur’u, Çiçekdağı’nı
Kındam, Dinekbağı, hem Özbağ’ını
Köylü, kentli, hastasını, sağını
Görüp bir muhabbet kurmak istiyom.
 
Hacı Bektaş, Ahi Evran Sultanı
Aşık Paşa, Kaya Şeyhi cananı
İmarette neslim Şeyh Süleyman’ı
Aşk ile bağrıma sarmak istiyom.
 
Ahievran, çarşı içi, hökümet
Kümbetaltı, Kayabaşı, İmaret.
Akrabayı, eşi dostu ziyaret
Uğrayıp, hal-hatır sormak istiyom.
 
Ne büyüktür zevki yurdu görmenin
Kaç senenin hasretine ermenin
Dört bir yanda methedilen termenin
Şifalı suyuna girmek istiyom.
 
Halam sağ olsa da, sesim duysaydı
Cebime devramel, iğde koysaydı
(Şunda yi) diyerek alma soysaydı
Cevizi de dişle kırmak istiyom.
 
Bir de gitsem tezem beni görseydi
İçi çokelikli dürüm dürseydi
Hele azıcık da sızgıt verseydi
O an pirzolayı yermek istiyom.
 
Dayım gilden acık köğtür aldırsam
Emmim gilden armıt kak’ı buldursam
Ceblerime şak leblebi doldursam
Töhmeleyip, uşgur kırmak istiyom.
 
Sögürmelik bir et çıksa satırdan
Höşmerim, çullama gitmez hatırdan
Kuşlukleyin hedik gelse tandırdan
Çölmeğin içine girmek istiyom.
 
Bir hağbe kemeyi yüklesem sırta
Çıksam bir alamaç yapacak sırta
Beş gö suvan, üç kaynamış yımırta
Bazlama içine sarmak istiyom.
 
Bunları her daim arzular özüm
Memleket mahsülü vücuda lüzum
Tokaloğlu kaysı, dıranı üzüm
Tek, yimeyim, şöyle dermek istiyom.
 
Bir dügün olsa da bir kayın gitsek
Dokuz butlu tavuk lafını etsek
Dam pilavu, gelse yisek tüketsek
Davullu zurnalı dernek istiyom.
Harmana denk gelse, düvene binsem
Şöyle dabaz olup, kaşınsa ensem
Acık bağ bellesem, acık dinlensem
Çayıra bir pala sermek istiyom.

Bağ bozumu üzüm haftına batsak
Bekmez kazanına hayvalar atsak
Boranıynan damla şiresi datsak
Arı soksa, çamır sürmek istiyom.

Üç arkadaş şöyle bir bahça bulsak
Çalpıdan hatlayıp, bir üzüm yolsak
Sağbısı dutsa da, bir rezil olsak
O tatlı günlere ermek istiyom.

Seğirdip, dolaşsak hep tarla dapan
Keklik dutmak için kursaydık kapan
Daş döğüşü olsa, vızlasa sapan
Kafamı, gözümü yarmak istiyom.

Bilmem ki olur mu gine becerim ?
Çayırda oynasak zıkka, acerim
Terleyıp, karakıp, bir su içerim
Dalağım kabarıp, böğrmek istiyom.

Enteremi giysem, sümüğüm aksa
Koluma silerim, yağlığım yoksa
(Başangı) dır diye mahalle bıksa
Kesekle camları kırmak istiyom.

Cesurluğum dutsa, şöyle kasılsam
Yaylıların arkasına asılsam
Kımçıyı yiyince yere yassılsam
Yollarda ağlayıp durmak istiyom.

Ceviz kaval etsem, sakam da toksa
Çızgılı oynarım, eneğim çoksa
Koluma söylerken bir döğüş çıksa
Sumsuk yimek, hem de cırnak istiyom.

Tok, çik, opban, mirre bir aşşık atsam
Sakanın dımığna kurşun akıtsam
Üç yüz enek ütüp, cebe bakıtsam
(Ne şişiyon la) dedirmek istiyom.

Görür m-ola bu fakirin gözleri ?
Delice Çay’ını, berrak özleri
Kıssıkkaya serinledir bizleri..
Neyleyım denizi, ırmak istiyom.

Kim sorarsa yazdın bunları niye
Gelecek nesile kalsın hediye
Kırşehir’de doğdum, Türkmen’im dıye
Her yerde göğsümü germek istiyom.
Ey Şemsi Yastıman, ümitli kulsun
Kısmet ise gayen yerini bulsun
Hemşeriler buna vasıta olsun
Kırşehir’e selam vermek isti yom.
Ankara’da Yedik Taze Meyvayı

Ankara’da Yedik Taze Meyvayı
Boşa Çiğnemişim Yalan Dünyayı
Keskin’den De Sildirmeyin Künyeyi
Söyleyin Anama Anam Ağlasın
Anamdan Başkası Yalan Ağlasın

Ankara’yla Şu Keskin’in Arası
Arasına Kara Duma Durası
Çok Doktorlar Gezdim Yokmuş Çaresi
Söyleyin Anama Anam Ağlasın
Babamın Oğlu Var Beni Neylesin

Trene Bindim De Tren Salladı
Zalim Doktor Ciğerimi Elledi
İyi-olursun Dedi Geri Yolladı
Söyleyin Anama Anam Ağlasın
Anamdan Başkası Yalan Ağlasın


Hasan Öztürk
www.sirinkirsehir40.com
Ankara’da Yedik Taze Meyvayı

Mezarım Başında Kuşlar Ötüşür
Benzim İçtim Ciğerlerim Tutuşur
Ağlama Hatice, Sefer Yetişir
Söyleyin Anneme Çalsın Nen nimi
Kim Alırsa Alsın Nazlı Gelini

Binmiş Taksiye De Sefer Geliyor
Annesinin Ciğerini Deliyor
Gelin Hatice’yi Eller Alıyor
Söyleyin Anama Anam Ağlasın
Gelin Hatice’yi Kimler Eylesin

Mezarımı Derin Kazın Dar Olsun
Edirafıda Lale Sümbül Bağ Olsun
Ben Ölüyüm Ahbaplarım Sağ olsun
Söylen Kardaşıma Çalsın Sazımı
Kadir Mevla’m Böyle Yazmış Yazımı


Kaynak: Şemsi Yastıman
Derleyen: TRT Müz. Dair. Bşk.

This image has an empty alt attribute; its file name is Bayrak03.gifŞirin Kırşehir Sitesi This image has an empty alt attribute; its file name is kirsehir03.gif
This image has an empty alt attribute; its file name is kirsehir03.gifThis image has an empty alt attribute; its file name is Bayrak03.gif

This image has an empty alt attribute; its file name is Bayrak03.gife-posta: ŞİRİN KIRŞEHİR İNFOThis image has an empty alt attribute; its file name is kirsehir03.gif
This image has an empty alt attribute; its file name is kirsehir03.gif Bu site Hasan Öztürk tarafından hazırlanmaktadır.. This image has an empty alt attribute; its file name is Bayrak03.gif